SPORDA TARAFTAR MI FANATİK Mİ OLUNMALI? İZLEYİCİ OLMA ÜSLUBU

Spor olgusu, yapmak kadar izlemesi de keyifli olan bir fiziksel aktivitedir. Bu da hemen akla iki kavramı getiriyor. Sporda taraftar mı fanatik olarak mı izlenirse izleyici üslubu korunabilir? Diğer deyişle spor izleme adabına hangisi daha yatkındır? Taraftar tuttuğu takımı yalnız bırakmayan ve her fırsat bulduğu zaman onların müsabakalarını izleyen, takımına sevgi ve saygı duyan, her zaman sadık olan spor seyircileridir.





Fanatik ise spor faaliyetinde tuttuğu takıma sevgisini çok ileriye taşıyan kişi demektir. Yani ileri derecede bir tutkuyla takımına bağlıdır. Takımına karşı sadakati onun yaşamı için çok önemlidir. Görüldüğü üzere her seyirci ve fanatik bir taraftardır. Tarafsız değildir. Ancak taraftarlık fanatiklik ölçüsünde olmayabilir.

İzleyicilerin spor sahasındaki ya da pistteki seyircilere olan destekleri ise psikolojik açıdan çok önemlidir. Spor merkezi, oyuncular kadar izleyici adabına sahip taraftarlarla daha güzel bir atmosfere sahip olur.

Yukardaki soruya cevap vermek zor olsa da, fanatik bir izleyicinin holigan olmak zorunda değildir. Ancak holigan olabilmenin ilk koşulu fanatik izleyici olmaktır. Dolayısıyla fanatik bir taraftar kişi kendini kontrol etmezse holiganlık yoluna girebilir. Holiganları bir kenara bırakırsak, taraftar veya fanatiklerin de spor izlerken yakışır bir üsluba sahip olmaları gerekir. Örneğin rakip oyuncu şık bir hareket yapmışsa taraftar olarak onları takdir etmek gayet güzel bir üsluptur. Hakaret içermeyen eleştiriler de sporun zevkidir.

Futbol ve basketbol ise en çok beğenilen iki spor dalıdır. Aynı zamanda oyuncular kadar seyircilerin de adrenalini bu iki dalda artar. Kısacası tezahüratın en fazla olduğu iki spordur. Gol veya basket olduğunda yapılacak tezahüratlar oyuncuları da daha iyisine motive edecektir. Tabi bu bağrışmaların taraftar adabına aykırı olmaması yakışanıdır.

Tenis ise sayısal açıdan ilginç kompozisyon içerir. Yani futbol sporu gibi sahada 22 oyuncu yoktur. Sadece 2 oyuncu ve bir sürü insan müsabakayı izlemektedir. Tenis izlemenin adabı ise 'sessizlik ilkesine' dayanır. Zira bu tarz oyunda tenisçi konsantre olmak için sessizliğe ihtiyaç duyar. Alkış ve tezahürat için ise, mutlaka puan olayının gerçekleşmesi gerekir.

Bisiklette ise sporcular bir güzergâhta ilerler. Bazen su gibi ihtiyaçlarını giderirler. Yol kenarlarında bisikletçiler alkış ile motive olurlar ve daha güçlü pedal çevirme yönünde güdülenirler. Hatta su vererek onları motive edebilirsiniz. Alkış eylemi, sporcu morali için önemlidir. Telefonla selfie çekmek ise oyuncuları şaşırtabilir. Üsluplu alkışlar, bisiklet izlemenin en yaygın adabıdır. Örneğin Ankara ilinde çok zevkli bisiklet müsabakaları taraftarlarca üsluplu bir alkışla desteklenmektedir.